Su kıtlığı yaşamamak için etkili önlemler alınmalı
18.4.2025 06:43:00

Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar, Türkiye’nin hızla su stresi çeken bir ülke haline geldiğine dikkat çekerek, su kıtlığı yaşamamak için kaynakların etkili ve verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi. Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Konferans Salonu’nda "Su Verimliliği ve Sürdürülebilirlik" Konferansı düzenlendi. Konferansta suyun hayati önemine dikkat çekildi ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi konusunda farkındalık ortaya konuldu. Konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar ve Öğr. Gör. Dr. Tolga Plevneli, suyun geleceği konusunda önemli bilgiler sundu. Programa Aksaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, il müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Havza Bazlı Su Yönetimi Planı Hazırlamalıyız”

Konferansta konuşan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar, iklim değişikliği, nüfus artışı ve çevresel tehditler nedeniyle suyun korunmasının her zamankinden daha kritik hale geldiğinin altını çizerek, Türkiye’nin 2030’dan sonra su fakiri ülke konumuna düşebileceğini vurguladı. Su ve iklim krizi konusunun çok ciddi bir mesele haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Çapar, “Dünyamız ve ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımız zaman su konusunun ne kadar önemli konu olduğunu çok iyi anlıyoruz. Doğal kaynak yönetimi çok kritik bir duruma geldi. Sınırlı kaynaklar ve nüfus artışıyla birlikte ortaya bir kıtlık sorunu da çıktı. Türkiye’de kişi başına su potansiyeli her geçen yıl azalıyor. Türkiye, su kıtlığı ve stresi çeken bir ülke haline gelmiştir. Bu tamamen ülkenin su potansiyeli ve nüfusuyla ilgilidir. 2030’dan sonra su konusunda ciddi sorunlar bizi bekliyor. Tedbirlerimizi şimdiden almak zorundayız. Su kaynaklarını etkili ve verimli bir şekilde kullanmalıyız” dedi.  Türkiye’de su kaynaklarının önemli bir kısmı tarımda kullanıldığını ileten Prof. Dr. Çapar, gelişmiş ülkelerde ise su kaynaklarının genelde sanayide kullanıldığını belirtti. Türkiye’nin su kaynaklarına göre tarımsal üretimini şekillendirmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Çapar, “Elimizdeki su kaynaklarını çok dikkatli bir şekilde kullanmak zorundayız. Her havza için havza bazlı su yönetimi planı hazırlamayız. Her havzamızda farklı bir risk var. Bitki desenini ona göre şekillendirmeyiz” çağrısında bulundu.

“Su ve İklim Krizi Konusunu Gündemde Tutmalıyız”

İklim krizinin yalnızca doğayı değil, kentleşme süreçlerinden sağlığa, sanayiden tarıma kadar pek çok sektörü olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Çapar, su ve iklim krizinin sürekli gündemde tutulması gerektiğini dile getirdi. İklim krizinin çok sayıda olumsuz doğa olaylarını da beraberinde getirdiğini aktaran Çapar, şunları söyledi: “Kentleşme olgusu da iklim krizini artırıyor. Köylerde nüfus azalıyor, şehirlerdeki nüfus hızla artıyor. Doğal kaynaklar çok hızlı bir şekilde tüketiliyor. Küresel ısınma ile birlikte şehirlerdeki iklimler de değişti. Her türlü olumsuz senaryoya karşı tedbirlerin daha fazla geç kalınmadan alınması gerekiyor.” Konferansta ayrıca Öğr. Gör. Dr. Tolga Plevneli de küresel ısınma, doğal kaynakların verimli kullanımı ve sürdürülebilirlik konularında bir sunum gerçekleştirdi. Konferansın ardından konuşmacılar, davetlilerin sorularını cevapladı. Konferansın sonunda ASÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, günün anısına konuşmacılara hediye takdim etti.

714